roman cümlesi

"İnsan hayatı, okunması gerekli kitapların yanında çok, ama çok kısadır. İyi bir okuyucunun okuyabileceği kitap sayısı iki, üç bini geçmez. Bu nedenle asla rastgele okumamalıyız. Ben kitap değil, yazar okuyun derim." (Mehmet Eroğlu)

1 Kasım 2011 Salı

Kasım'da Agora Kitaplığı

Agora Kitaplığı ve Mesele Dergisi 2011 Kasım'ına yeni kitaplarla ve Mesele'nin yeni sayısı ile merhaba diyor. Bu ay içerisinde yayınlanacak kitaplar arasında Brecht'in Epik Tiyatro ve Oyun Sanatı ve Dekor eserlerinin yanı sıra ünlü aktris Jean Seberg'in portresi de yer alıyor.

EPİK TİYATRO

20. yüzyıl, dünyada yaşanan ideolojik hareketlenmelerin yanında gelen sanatsal devrimlere de şahitlik etti. Bu sanatsal devrimlerden biri şüphesiz ki Bertolt Brecht'in döneminin Almanya'sının içinden çıkıp gelen Karl Valentin'le birlikte köşebaşı tiyatrolarında yeniden yapılandırdığı epik tiyatronun yeniden tanımlanması idi. Bugün dünyanın farklı coğrafyalarında yaygın olan bu tiyatro anlayışının tarihsel kökeni, Brecht'in epik tiyatro tanımı ve epik tiyatroya dair görüşleri Kamuran Şipal'ın çevirisiyle Brecht'in Epik Tiyatro eserinde  toplanıyor.

 JEAN SEBERG

Özellikle Jean-Luc Godard'ın Soluk Soluğa filmindeki halleriyle belleklere kazınan Jean Seberg'in Iowa'da başlayan yaşam öyküsü, döneminin sinema yıldızlarının geleneğine uygun biçimde iniş çıkışlarla dolu. Bernard Shaw tarafından yazılan Azize Joan'la başlayan sinema kariyeri boyunca küçük rollerden başyapıtlara geniş bir alanda ürünler veren Seberg'in hayatı bir aktrisin hayatı diye tanımlandığında oldukça eksik kalıyor. Kara Kaplanlar'la ilişkisi nedeniyle FBI tarafından takip edilen, ünlü yazar Romain Gary ile olaylı biçimde evlenen ve belki de ölüm kurgusunu da ondan alan Seberg'in yaşam öyküsü Maurice Guichard'ın kaleminden Ender Bedisel'in çevirisiyle Agora Kitaplığı'nca yayınlanıyor. 

OYUN SANATI ve DEKOR

Brech'in oyun sanatının genelde kitaplarda öğretilemeyeceği, tıpkı oyun gibi seyrin de kitaplardan öğrenilemeyeceği gerçeğinden yola çıkarak yazdığı Oyun Sanatı ve Dekor isimli eseri, oyun sanatının varlığının seyir sanatına gereksinimi azaltacağı savı üstünde duruyor.  Oyuncunun kişiliği ve oyunuyla yapacağı etkiyi inceleyen eser, seyirci ve oyuncu arasındaki dinamikleri olduğu kadar oyuncu ve oyun arasındaki dinamikleri de inceliyor.

 

 MESELE 59. SAYISINDA HAYDAR ERGÜLEN'İ AĞIRLIYOR

“Mesele” kitap dergimizin Kasım 2011 tarihli 59. sayısının kapak röportajı, “Aşk Şiirleri Antolojisi” başlıklı son şiir kitabı yeni yayınlanmış olan şair Haydar Ergülen. Röportajın başlığı, “Dağlar, İnsanlar ve Hatta Ölüm Bile Yorulduysa, Şimdi En Güzel Şiir, Barıştır”.
Bu ay en dikkat çeken makale/yazı, kitaplarıyla tanınan, Greenwich Üniversitesi öğretim üyesi Mehmet Uğur’un kaleminden: “Çıplak Kral AKP: ‘Sahte Kahraman’dan ‘Şirret’e”.
“Mesele”nin Kasım sayısında ayrıca, Semra Topal’ın  “Ölüm Pornosu” üzerine yazısı, Nilüfer Zengin’in Başbakan’ın annesinin ölümünün sonra medya ve kendi yandaşlarınca nasıl bir fayda nesnesi haline getirildiğini anlatan yazısı, Mehmet Eroğlu’nun “Emine” romanında işlenen ana karakterin ayna tutulduğu bir söyleşi, yine Berat Günçıkan’ın “Çıt Yok” adlı yeni kitabı Mefisto Kitaplığı’ndan çıkan İsmail Güzelsoy’yaptığı söyleşi, Volkan Aran’ın “Occupy Wall Street” (Wall Street’i İşgal Et” hareketi eylemlerinden yola çıkarak kaleme aldığı bir analiz yazısı ve son festivallerde gösterilen yeni filmlerden hareketle, Türk sinemasının günümüzdeki halinin ek umut vermediğini gösteren Özlem Altunok’un ve Barış Yıldırım’ın Özcan Alper filmleriyle ilgili yazıları yer alıyor…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder