roman cümlesi

"İnsan hayatı, okunması gerekli kitapların yanında çok, ama çok kısadır. İyi bir okuyucunun okuyabileceği kitap sayısı iki, üç bini geçmez. Bu nedenle asla rastgele okumamalıyız. Ben kitap değil, yazar okuyun derim." (Mehmet Eroğlu)

6 Mart 2012 Salı

Erwin Piscator'un Aranan Kitabı Politik Tiyatro Okurla Yeniden Buluştu


Agora Kitaplığı tiyatro serisine Erwin Piscator'un Mustafa Ünlü ve Suavi Güney tarafından Türkçeleştirilen "Politik Tiyatro" isimli eseriyle devam ediyor...
Politik Tiyatro, sınıfsız bir topluma ulaşmak için savaşan ve bu savaşta tiyatro sanatını kullanan adam, Erwin Piscator ve onun yaratıcısı olduğu epik tiyatroyu, oyunlarıyla, dekorlarıyla, dönemin politik koşullarıyla anlatan, modern tiyatronun en önemli belgelerinden biri. Almanya’da yükselen Nazi faşizmi döneminde ortaya çıkan epik tiyatroda; politik tiyatro, hareketli sahne dekorları, sinema filmi, diya gibi, o dönem için devrim sayılabilecek modern teknolojilerden yaralanılıyordu. 1920lerde, Proleter Tiyatroyu kurarak Piscator politik tiyatroyu başlattı. Politik tiyatro için yeni oyunlar ve yeni yönetim düzeni gerektiğini düşünen Piscator, etrafına kedisi gibi düşünen, plorteryadan yana olan, yazarları topladı. Dönemin bütün politik konularını –enflasyon, yahudi düşmanlığı, militarizm, işçileri, adalet, devrim- oyunlarına taşıdı. Piscator tiyatronun seyiriciye politik anlayışı en çok aşılayabilen sanat dalı olduğunu savunuyor ve oyunlarını günlük yaşamın içindeki malzemelerden yararlanarak–gazeteler, politik konuşmalar, grevler, mitingler- kurguluyordu.
1920’lerin sonlarında, Piscator tiyatrosu Berlin’in en büyük salonlarında oynuyor ve kollektif bir çalışmanın ürünü olan Aslan Asker Şvayk oyunuyla binlerce izleyici –ki bunların büyük kısmı proleterlerden oluşuyordu- salonu dolduruyordu. Piscator, politik tiyatronun amacına ulaşabilmesi için, doğru kitleyi hedef alması gerektiğine inanıyordu.
 İşte bu yüzden Piscator’un esas seyircisi işçi sınıfıydı. Ucuz oyun biletleri ve Piscator’un etrafındakilerle birlikte gerçekleştirdiği kollektif çalışmalar, işçileri tiyatroya çekti. Fakat hem ekonomik nedenler hem de dönemin politik koşulları, Piscator’un tiyatro çalışmalırını durdurdu. Otuz yıllık uzun bir duraksama döneminin ardından, yeni bir politik tiyatroyla Piscator sahneye geri döndü.
Piscator’un kendi epik tiyatro öyküsünü anlatan bu kitapta, okuyucu dönemin tarihsel koşulları içinde Piscator’un epik tiyatrosunun nasıl oluştuğu, elde edilen kazanımların yanında, ne gibi kayıplar yaşandığına dair ipuçları buluyor. 
Haber: Firuzan Nalbantoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder