roman cümlesi

"İnsan hayatı, okunması gerekli kitapların yanında çok, ama çok kısadır. İyi bir okuyucunun okuyabileceği kitap sayısı iki, üç bini geçmez. Bu nedenle asla rastgele okumamalıyız. Ben kitap değil, yazar okuyun derim." (Mehmet Eroğlu)

15 Şubat 2012 Çarşamba

Endüstriyel çağda sanat eseri

Walter Benjamin’in Fotoğrafın Kısa Tarihi adlı kitabı, Agora Yayınları tarafından yeni baskısıyla yayımlandı. Kitaba adını veren makalenin yanı sıra, Benjamin’in ünlü, “Teknik Araçlarla Yeniden-Üretim (Çoğaltma) Çağında Sanat Eseri” adlı yazısı da eserde yer alıyor.


Frankfurt Okulu’nun Adorno, Horkheimer ve Habermas gibi ünlü ve önemli isimlerinden Walter Benjamin’in Türkçeye birçok yazısının çevrildiğini biliyoruz. Ahmet Cemal’in çevirisiyle Pasajlar (YKY), Yılmaz Öner çevirisiyle Parıltılar (Belge Yayınları), Ünsal Oskay çevirisiyle Estetize Edilmiş Yaşam (Dost Kitabevi), Nurdan Gürbilek’in sunuşuyla Son Bakışta Aşk (Metis Yayınları) ve Fotoğrafın Kısa Tarihi (İlk basımı: YGS Yayınları) Walter Benjamin’in dilimizde basılmış eserleri. Elbette, bu kitaplarda yer almış yazıların yayımlandıkları dergiler de var. Oğuz Demiralp’in Tanrı Bakışlı Çocuk Walter Benjamin Üzerine 49’a Parçalanmış Deneme (YKY) adlı Walter Benjamin üzerine kapsamlı çalışmasını da zikretmek gerekiyor. Benjamin hakkında Terry Eagleton’un Walter Benjamin or Towards a Revolutionary Criticism ile Julian Roberts’in Walter Benjamin’i de çevrilmeyi bekliyor. (Benjamin için geniş bir kaynakça Gürbilek’in ‘sunuş’unu yaptığı Son Bakışta Aşk’ın sonundaki “Türkçede Benjamin” bölümünde bulunabilir.)

Fotoğrafın icadı


Fotoğrafın Kısa Tarihi’nin Agora Yayınları tarafından yapılan yeni basımı, Osman Akınhay’ın çevirisi. Kitapta, Benjamin’in esere adını veren makalesinin yanı sıra, “Teknik Araçlarla Yeniden-Üretim (Çoğaltma) Çağında Sanat Eseri” adlı ünlü yazısı da bulunuyor. Bu iki makalenin yukarıda zikrettiğimiz eserlerden bazılarının içinde ve Türkçe olarak internet ortamında kolay erişilebilir halde bulunmasına rağmen yeniden kitaplaşması, özellikle sanat tarihi, sinema-televizyon ve fotoğraf bölümü öğrencileri ile ilgilileri için çok yararlı olacaktır.
    “Fotoğrafın Kısa Tarihi” başlıklı makale, daha çok deskriptif olarak fotoğrafın ortaya çıkış ve gelişme süreçlerinden söz ederken fotoğrafın icadının resim ve minyatür sanatını nasıl olumsuz etkilediğine de değinerek şu önemli tespiti yapıyor: “Ne ki, fotoğrafın gerçek kurbanı manzara resmi değil, minyatür portre olmuştur. Olaylar o kadar hızlı bir tempoyla seyretmiştir ki, 1840 gibi erken bir tarihte bile, sayısız minyatür ressamı -ilk başta yan bir uğraş olarak, fakat çok geçmeden sadece fotoğrafla iştigal ederek- profesyonel fotoğrafçıya dönüşmüştür.”
    Benjamin’in bazı fotoğraf okumaları da yaptığı bu bölümden sonra, kitabın asıl ağırlık taşıyan “Teknik Araçlarla Yeniden-Üretim [Çoğaltma] Çağında Sanat Eseri” başlıklı makalesi üzerinde durmak gerekiyor. Bu makalenin meselesi, mekanik araçlarla çoğaltmanın başlamasıyla birlikte, sanat eserinin ‘aura’sının (‘hâle’si), ‘şimdi ve buradalık’ının, ‘biriciklik’inin ve ‘sahicilik’inin (authenticity; metinde ‘hakikilik’ olarak çevrilmiş),  ‘zedelendiği’ ve ‘sönüp yok olduğu’dur. Bu makaleye ilişkin bazı yorumlarda sanat eserinin mekanik yeniden çoğaltmayla yitirdiklerinin, eserin ‘öz’ü olduğu öne sürülmüştür. Oysaki ‘zedelenen ve sönüp yok olan’, ‘öz’ değildir. Dolayısıyla sanat eserinde ‘sönüp yok olan’ değerler olsa da, o hâlâ sanat eseridir. Öyleyse ‘aura’dan veya ‘sahicilikten’ neyi anlamalıyız?

Sahicilik kavramı…


Bu makale konusunda Önay Sözer’in Türkiye Yazıları dergisinde (sayı: 4, Temmuz 1977) yayımlanan bir incelemesi, ilgili okur için konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olabilir. Sözer’in “Felsefe Açısından Sanat ve Teknoloji: Walter Benjamin’in Teknoloji Felsefesine Bakışlar” başlıklı makalesinde belirttiği gibi, ‘sahicilik’ten “ilk planda sanat yapıtının sanatçının kendi eliyle belli bir malzeme kullanarak yapılmış olması anlaşıl[malıdır]. […] Bizim bugünkü ‘sahicilik’ kavramımız, W. Benjamin’e göre, bütün bu belirlenimlerin toplam özünü gösteren ‘aura’ kavramından devşirmedir.”
    Her ne kadar ‘aura’nın yitimiyle sahiciliğin yok oluşu bir problem teşkil etse de, mekanik yeniden çoğaltmanın sanat tarihi bağlamında önemli bir işleve sahip olduğu göz ardı edilemez. Sanat tarihiyle ilgili herkesin, mesela Louvre Müzesi’ndeki ‘sahici’ Mona Lisa’yı görmesi söz konusu olamaz.
    Ayrıca Benjamin’in bu makaleyi 1935 yılında yazdığı hesaba katılmalı. Benjamin, mekanik yeniden çoğaltmayla sanat eserinin durumunu endüstri çağında tartışıyor. Bu tartışma post endüstriyel çağda sanat eserinin durumunu tartışmaya açmak için çok önemli bir başlangıç olabilir ancak. Öte yandan Benjamin’in konuya Marksist açıdan baktığını biliyoruz: Zira ‘aura’nın yitimini, kapitalist meta üretimine bağlıyor. Sanat eserinin metaya dönüşümünün ortaya çıkardığı sorunları irdelerken çoğaltmanın faşizmle olan ilişkisi konusunda söyledikleri de ayrıca tartışılmaya değer. 



FOTOĞRAFIN KISA TARİHİ, WALTER BENJAMIN, ÇEV: OSMAN AKINHAY, AGORA KİTAPLIĞI, 112 SAYFA, 10 TL

Sakine Korkmaz 
ZAMAN KİTAP

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder