roman cümlesi

"İnsan hayatı, okunması gerekli kitapların yanında çok, ama çok kısadır. İyi bir okuyucunun okuyabileceği kitap sayısı iki, üç bini geçmez. Bu nedenle asla rastgele okumamalıyız. Ben kitap değil, yazar okuyun derim." (Mehmet Eroğlu)

7 Şubat 2012 Salı

Magnum - Efsanevi Fotoğraf Ajansının Hikâyesi



Agora Kitaplığı, efsanevi fotoğraf ajansı Magnum'un farklı, yoruma açık ve tartışma yaratacak hikayesini raflara taşımaya hazırlanıyor. Magnum - Efsanevi Fotoğraf Ajansının Hikâyesi isimli Russell Miller tarafından kaleme alınan kitap Tamer Tosun tarafından Türkçe hâle getirildi. Bu bağlamda Magnum fotoğrafçılarının hikayesine ve onların asıl hikayesini anlatan fotoğraflara bir bakış atmakta fayda var:

"Magnum bir düşünce, paylaşıma açılış insan kalitesi, dünyada olup bitene dair bir merak, olan bitene bir saygı ve onu görsel olarak doğru biçimde aktarmaya duyulan arzudur," diyordu Henri Cartier-Bresson  Magnum fotoğrafçılarını anlatırken...



1957 - Paris (Magnum'un aile fotoğrafı)

Magnum dünyaya dair bir meram anlatma telaşıydı. Bir yaratıcılık ve üretim kooperatifi. Güçlü kişisel vizyonların kooperatif bir güç ve kolektif bir iradeyle birleştiği bir 'kulüp', bir 'mücadele biçimi'.


2005 - Paris (Magnum'un güncel bir fotoğrafı)

Geçtiğimiz ay kaybettiğimiz Eve Arnold'dan Robert Capa'ya fotoğraf tarihine geçmiş isimleri ve kareleri arşivlerinde barındıran Magnum, varlık sebebi olarak gerçeği belgeselleştirmeyi ve ona duyuran merakı gidermeyi öngörmüştü.

Ian Berry'den bir kare
İspanya İç savaşından günümüze Magnum, tarih konusunda benzersiz bir belgeleyiciliğe sahip oldu. Öyle ki bu belgeleyicilik, bazen objektivizm ve subjektivizm tartışmalarına konu olurken bazen de bu büyülü kolektifin içindeki tartışmalar bambaşka boyutlara ulaştı.

Magnum'un efsane üyelerinden Henri Cartier-Bresson ise haber fotoğrafçılığını sanat haline getirmişti. Hatta Capa ile bu sanat anlayışına dair sık sık tartıştığı da biliniyordu.

Adı ajansla özdeşleşen Robert Capa tarafından çekilmiş bir kare.

Capa'nın Savaş Gazeteciliği'nin ruhunu en iyi anlattığı fotoğrafı belki de...
 Agora Kitaplığı daha önce de Robert Capa'nın hayatı ve fotoğrafı üstüne Robert Capa isimli kitabı yayınlamıştı. Peki ya Capa kimdi?

Robert Capa, asıl adıyla Andre Friedmann, 20. yüzyılın en ünlü fotoğrafçıları ve fotoğrafçı-gazetecilerinden biri. Aklı ve gönlü Cumhuriyet'in kazanmasından yana olarak katıldığı İspanya İç Savaşı'nda çektiği "Vurulup Düşen Asker" fotoğrafıyla bütün dünyada ün kazanan, Almanya'dan Kuzey Afrika'ya, ABD'den Çin'e dünyanın neresinde çatışmalar, kitle eylemleri ve savaşlar varsa serüvenci ruhuyla ve barışçı tutumuyla kendini oraya atan, "Teknik olarak kötü ama güçlü bir görüntüyü, tekniği iyi ama zayıf bir görüntüye her zaman tercih ederim," düsturuyla mesleğini yürüten ve hem meslektaşlarının haklarını koruması hem de hevesli gençlerin bu meslekte ilerlemelerine yardımcı olmak amacıyla dört arkadaşıyla Magnum'u kuran fotoğrafçı.   



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder